Sana Özgü Anlar

Yeni yılda ilk yazı benden. Uzun bir aradan sonra, yazmayı özlediğim ve gerçekten istediğim zamanda. Tam da şuanda. Herkese merhaba. Belki de gelecekteki bana merhaba.

Hayatın çok hızlı aktığı bu dönemde, her yeninin saniyeler sonra eskidiği bu zamanda durup gözlemlemeyi denedim. Önce durdum. Sonra durağanlaştım. Sonra hareket edemez hale geldim. Bizöyle yazarları da bu durgunluktan sıkılmış durumda. Sanırım birçok insan böyle. Üç beş fikir ve istek etrafında dönen bir hayatın parçası olmaktansa kendini bir anda yerde sürünürken bulan, bir anda da kalkıp dimdik ayakta dururken bulan bir hayatın parçası olmaya alışmışız. Ama durağanlaşmışız. 

Geçmişteki insan ne ise şimdi ki de o. Olaylar da aynı şekilde tüm hızıyla devam ediyor. Fakat sadece sana özgü olan parmak izin gibi geçen her an da sana özgü. Eşsiz. Başkasına kesinlikle daha farklı sunuluyor. Sana özgü olan bu anları en iyi nasıl doldurabilirim diye düşünmekten başka şansın yok. Bir tek sen varsın. Bir tek an var.

İster zinciri kır, ister çizgi çek, ister yeni bir sayfa aç. Döngüden kurtulmak için ısrarcı ol. Şuandan itibaren başla, yarından başlama.